AGD Genel Merkez Basın Açıklaması
Bismillahirrahmanirrahim.
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun. İslam dünyasının önemli ve öncü şahsiyetlerinden, İhvan-ı Müslimin’in rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Mehdi Akif, dün kaldırıldığı hastanede hakka yürümüştür. Cenabı Allah cihadını kabul, şahadetini kutlu eylesin. 89 yaşındaki Merhum Mehdi Akif, Mısır’da uzun zamandır cezaevinde tutuklu bulunuyordu. Sağlık durumunun kötüleşmesinin ardından nakledildiği Kasr el-Ayni Hastanesi’nde emaneti onurlu bir şekilde sahibine teslim etti. Merhum Şehit Hasan El Benna’nın cenaze namazında olduğu gibi Mehdi Akif’in cenaze namazına da halkın katılmasına müsaade edilmedi ve defin işlemi sadece aile bireyleri tarafından gerçekleştirildi. Buna karşın İslam coğrafyasının dört bir yanında, bugün burada olduğu gibi Merhum Mehdi Akif’in gıyabi cenaze namazı kılındı ve kılınacak.
12 Temmuz 1928’de dünyaya gelen Merhum Muhammed Mehdi Akif, 2004’te İhvan Rehberlik Konseyi Başkanlığına seçildi. Görev süresinin 2010’da dolmasının ardından tekrar aday olmayan Akif, 3 Temmuz 2013’te yapılan askeri darbenin ardından gözaltına alınarak yargılandı. Bu süreçte kendisine İrşad Bürosu Olayları adı verilen davadan ötürü 25 yıl hapis cezası verildi. Merhum Akif hakkında verilen karar Ocak ayında Temyiz Mahkemesi tarafından bozulmuş ve Mehdi Akif tekrar yargılanmaya başlamıştı. Merhum Erbakan Hocamızdan iki yaş küçük olan Merhum Akif’in hayatı da hep çile ve ıztıraplarla geçmiştir. Hukuk Fakültesi mezunu olan Akif, 1954’te yargılanarak idama mahkûm edilmiş, ancak sonra cezası müebbede çevrilmiş ve 1974’te hapisten çıkmıştı. 1987-2009 yıllarında İhvan Rehberlik Bürosu üyeliği yapan Akif, 1987’de Kahire’nin doğu bölgesinden milletvekili olarak İhvan listesinden meclise girmişti. 1996’da gözaltına alınarak “İhvan’ın Uluslararası Teşkilat Başkanı olmakla” suçlanan Akif, 3 yıl hapse mahkum edilmiş, 1999 yılında tekrar özgürlüğüne kavuşmuştu. Merhum Akif, Ürdün Krallık Araştırmaları Merkezi’nin 2009’da yayınladığı raporunda, “İslam dünyasının en etkili 50 şahsiyetinden 12’ncisi” olarak gösterilmişti. Kendisine tekrar Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz.
Merhum Akif’te Merhum Erbakan Hocamız gibi ömrünü İslam Birliği için adayan bir şahsiyet oldu. İnşallah mükâfatını da Livaül Hamd sancağının altında Efendimiz(sas) ile birlikte olarak alacaktır. İnsan ölümlüdür. Allah’tan geldik ve şüphesiz O’na döneceğiz. Bir ömür ardından gidilecek en güzel dava İslam Birliği davasıdır. Yeryüzündeki ifsat ve talanın son bulması Müslümanların bir araya gelip imar ve ıslah için çalışmasıyla mümkün olacaktır. Arakan’dan Libya’ya, Suriye’den Yemen’e İslam dünyasında yaşanan acı olaylar bize İslam Birliği’nin ve kardeşlik hukukuna riayet etmenin önemini göstermektedir. Müslümanların arasında çatışarak çözebilecekleri tek bir mesele yoktur. Müslüman ülkeler ve topluluklar mutlaka oturup konuşmalıdırlar. Hakkın üstün tutulduğu yeni bir dünya nizamı ancak Müslümanların birbirlerini dinlemeleriyle ve anlamalarıyla tesis edilebilir. Mezhepçiliğin ve ırkçılığın kimseye bir faydası olmayacaktır. Tüm yaşananlara rağmen, Türkiye ve diğer İslam Ülkeleri hak ve adalet ekseninde, yeni bir dünya düzeni kurmak için gayret ederlerse bu dünyanın gidişatını değiştirecek en önemli adım olacaktır. Cenabı Allah hepimize Merhum Erbakan’ın ve Merhum Akif’in i zinden yürümeyi, İslam Birliği için gayret etmeyi ve bu uğurda mücahede ederken emaneti teslim etmeyi nasip eylesin.
Cenabı Allah, bütün İslam Ülkelerine zulme karşı birlikte olmayı nasip eylesin.